Sabunun tarihçesi, ilk çağlara kadar dayanmaktadır. Su, insanlar için önemli bir yer tutar. Bu yüzden de su kenarlarında yaşam çoğunluktadır. Bir süre sonra, insanlar yıkadıkları şeylerin daha temiz olmasını sağlamak için sabunu bulmuşlardır. Sümer yazıtlarında arkeologlar tarafından sabunun tarifi yazıldığı belirtilmektedir. Ancak bu maddenin sabun olarak bilinmesi Romalılar tarafından adlandırılmıştır. Arkeologların yaptıkları kazılarda sabun imalathaneleri ve sabunlara ulaşıldığı saptanmıştır. Banyo kültürünün Romalılarda başladığı söylenmektedir. Bunun en büyük kanıtı ise Roma mimarisiyle yapılan hamamlardır. Sabundan önce, sabun yerine toprak, bitkiler ve yağlar kullanılmıştır. Zaten sabunun içeriğinde de yağ mevcuttur. Geçmişte sabunlar, günümüzde olduğu gibi sodyum, potasyum, tuz ve yağ asitlerinin kül suyuyla sabunlaşma tepkimesiyle oluşmuştur.

Galen isimli bir hekim, sabunu ilk defa tedavi ve temizlik amacıyla kullanmıştır. Karanlık Çağ olarak adlandırılan dönemde ise sabun, "şeytan işi" bir kullanım olarak nitelendirilmiş ve kullanılmamış, unutulmuştur. Bunun sonucunda temizlik sağlanmadığından hastalıklar ve ölümler artmıştır. Daha sonradan sabunun kullanımı tekrar başlamış ve üretimleri çoğalmıştır. İlk başlarda çamaşırları yıkamak için kullanılmıştır. Bir süre sonra, vücut temizliği için uygun hale gelince beden temizliği için de kullanılmaya başlanmıştır. Kokulu sabunların imalatı 7. yüzyıla dayanmaktadır. Modern anlamda ilk sabun, Chevreul adlı bir kimyager tarafından icat edilmiştir. Şu anki sabun fabrikaları, o zamanki üretimlere benzer üretim sağlamaktadır.

Günümüzde sabun, hem hijyen hem de kozmetik amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Modern sabun üretiminde çeşitli kimyasallar ve doğal ekstraktlar kullanılmaktadır. Sabunların formülasyonları, cilt tipine göre farklılık gösterebilir ve çeşitli kokular, renkler ve şekillerde üretilirler. Ayrıca antibakteriyel özelliklere sahip sabunlar da geliştirilmiştir. Sabun, sadece bireysel temizlikte değil, aynı zamanda endüstriyel temizlikte de önemli bir rol oynamaktadır.

Sabun üretimi, temel olarak yağ asitlerinin alkali ile reaksiyona girmesi sonucunda oluşur. Bu sürece sabunlaşma denir. Geleneksel yöntemlerde, bitkisel veya hayvansal yağlar kullanılırken, modern üretimde çeşitli sentetik yağlar ve kimyasallar da kullanılabilmektedir. Üretim süreci genel olarak şu adımları içerir:

Günümüzde sabun üretimi, ileri teknolojiler kullanılarak daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Ancak, geleneksel yöntemlerle üretilen el yapımı sabunlar da hala rağbet görmektedir.

Sonuç olarak, sabunun tarihçesi ve gelişimi, insanlık tarihi kadar eski ve zengindir. Sabun, temizlik ve hijyenin vazgeçilmez bir unsuru olarak hayatımızda önemli bir yer tutmaktadır.